tüy
 
Topal Osman Ağa (1884-1923)
Osman Ağa ve Giresun Uşakları...  
  Osman Ağa ve Giresun Uşakları...
  Osman Ağa ve Giresun Milli Mücadele Şehitlerini Anma Günü
  Osman Ağa'nın Hayatı
  Osman Ağa Kronoloji
  Tanıkların Ağzından Topal Osman Ağa
  Giresun Gönüllü Kurulması ve 42. ve 47. Alay Komutanları
  89.Alay Giresun'lu Sarıkamış Şehitleri
  Osman Ağa Hakkında Bugüne Kadar Yazılanlar, Söylenenler
  Basında Osman Ağa
  Topal Osman Ağa Fotoğraflar
  Topal Osman Ağa Belgeseli
  Topal Osman Ağa Türküsü
  Topal Osman Ağa' nın Şehit Edilmesi
  Osman Ağa’nın lakap, görev, ünvanı ve rütbeleri
  Osman Ağa - Bir Horon Oynar Gibi Omuz Omuza Ölüme Gitti
  Osman Ağa Anma Günü -Fener Alayı
  Anketler
bilgi
Osman Ağa Hakkında Bugüne Kadar Yazılanlar, Söylenenler

            Atatürk’ün Muhafız Birliği Komutanı, Kurtuluş Savaşımız’ın en büyük milis

komutanı Milis Piyade Yarbayı Gazi Topal Osman Ağa’yı ölümünün 87.Yılında bir kere

daha minnet ve şükranla anıyor, önünde saygıyla eğiliyoruz.

            Bilindiği üzere Osman Ağa hakkında bugüne kadar lehte – aleyhte çok şeyler

söylenmiş, çok şeyler yazılmıştır. Buna rağmen, üstad merhum Murat Sertoğlu’nun tabiriyle, “Hayatı hep sisler arasında kalmıştır.”

Aleyhte yazılıp, söyleyenlerin çoğu da “katil”, “eşkıya” gibi birkaç suç (!) isnadından ileri gitmez.

Osman Ağa’nın hayatı hakkında kronolojik olarak hemen hemen çoğumuz az ya da çok bilgisi sahibiyiz. Bundan dolayı bu defa Osman Ağa’nın yaşam öyküsüyle değil, bugüne kadar aklıselim sahibi gerçek vatanseverler ve vicdan sahibi tarafsız kişiler tarafından lehinde neler söylenip, neler yazıldığını konu alan bir yazıyla huzurlarınıza çıkıyoruz.  

Bu araştırmamızda, “Osman Ağa, gerçekten de durup dururken cana kıyan eli kanlı bir katil midir; yol kesen, dağa adam kaldıran adi bir eşkıya mıdır; yoksa gerçek bir vatansever midir?” sorusunun cevabını bulacaksınız.

Dilerseniz, önce Atatürk’ten başlayalım. Neler söylemiş bakalım, Büyük

Kurtarıcımız, Ulu Önderimiz, kendisini uçan kuştan bile sakınan bu yiğit fedaisi için:

 

“Onlar (Giresun Uşakları) benim muhafızlarımdır. Ben onlarla gurur

duyuyorum.” (Giresunlu Fedailerle Konuştum Onlar da Çılgındı, E.Menteşeoğlu)

“…Topal Osman değil, Cumhuriyetin banisi (kurucusu) Osman Ağa!” (Osman Ağa ve Giresun Uşakları Konuşuyor, M.Şakir Sarıbayraktaroğlu)

“…Çarşı içersinde bir yere Osman Ağa’nın altından bir heykeli dikilse azdır!” (a.g.e. s.94)

 



Altından olmasa da yıllar sonra bronzdan bir heykelini dikebildik, çok şükür!

 

Osman Ağa’nın küçük oğlu Mustafa Bey’e hitaben:

“…Baban siyaset kurbanı gitti yavrum!” (a.g.e. s.5)

“Afyonkarahisar’da, Dumlupınar’da Sizin Uşaklar da Vardı!” (Giresun’daki Atatürk anıtının kaidesi)

                                              

 


***

Gelelim diğerlerine…

Celal Bayar (Eski Cumhurbaşkanı):

(Kürt isyanlarını anlattığı bölümden)

“…Koçkiri bence hepsinden mühimdir. Yunalılar’a karşı durmak için nasıl

tedbir alıyor isek, orada da aynı surette teşkilat yaptık. Esasen Yunanlılar’a karşı durmak için kuvvetimiz kafi değildi. Bunlar da ayrıca çıktı başımıza… Koçkiri’de bir ordu merkezi yapıldı. Onun kumandanlığına size önce bahsettiğim Nurettin Paşa’yı kumandan tayin ettiler. O başardı o işi. Sonra Giresun’dan 1200 kişi ile gelen Topal Osman –çok yakın dostumdur, cahil bir adamdı- ın büyük gayretleri oldu. O 1200 kişinin 1000 kişisi sonra orduya, Yunanlılar’a karşı verilmiştir. 200 kişisi de Atatürk’ün Muhafızı olarak Çankaya’da muhafaza edilmiştir.” (Kurtul Altuğ, “Celal Bayar Anlatıyor:Kritik Olayların perde Arkası” Tercüman Gazetesi, 10 Eylül 1986)

 


***

Kazım Karabekir (Kurtuluş Savaşı’nda Şark Ordusu Komutanı):

“…Celalettin Arif Bey (Erzurum Mebusu ve TBMM II.Başkanı) ve taraftarı kırk imzalı sahte bir telgraf ile Mustafa Kemal Paşa’yı tehdit etmişler. Ben müdahale ettim. Mustafa Kemal Paşa, Kazım Dirik’e; ‘bu kırk kişinin ellerini bağla ve Ankara’ya sevk et’ demiş. Benim müdahalem ile mesele aydınlandı. Mustafa Kemal’in durumu çok zayıflamıştı. Kendisine destek olacak bir kuvvet, Topal Osman’ı ve kuvvetlerini gönderdim.” (Teoman Alpaslan a.g.e. s.417)          

 


                                                            ***

İsmet İnönü (Kurtuluş Savaşı’nda Batı Cephesi Komutanı, Eski Cumhurbaşkanı ve Başbakan):

“Karadenizli milli kuvvetlerin başında ‘Osman Ağa’ isminde bir kumandan bulunuyordu. Bunlar Karadeniz’den, Giresun’dan gelmişlerdi. Bir askeri kuvvet olarak hemen bütün muharebelere sevk olundular. Muharebelere iştirak ettiler, kahramanca cansiperane çalıştılar. Muharebelerden sonra çok itibarlı ve çok fedakar bir milis kuvveti olarak Atatürk’ün muhafızı durumunda bulunuyorlardı.” ( a.g.e. s.611)

                                   

Mustafa Kemal Paşa Meclis’ten çıkarken, sağında ve solunda her zaman olduğu gibi yine Giresun Uşakları!

 


***

Tunalı Hilmi (I.Meclis Bolu Milletvekili  ünlü hatip):

“Giresun’un gösterdiği fedakarlık, cür’et, kahramanlık ve cesaret kalbimi

sevinçle doldurdu!” (a.g.e. s.418)

                                                           ***

Dr.Abidin Bey (I.Meclis’te Rize Milletvekili):

“Giresun’un gösterdiği fedakarlık, Osmanlı ve İslam tarihinde altın kalemle

yazılacak şeylerdir..”  (Sabahattin Özel, Milli Mücadele’de Trabzon, TTK Yayın.,1991)

                                                          





***

Hacı Hamdi Bey (37. Fırka Komutanı):

Daha önceden Osman Ağa’nın adını duyan Mustafa Kemal Paşa, yaptığı bir

görüşmede, Harşıt Müdafaası’nda bulunan 37.Fırka Komutanı Hacı Hamdi Bey’e, “Nasıl bir insandır?” diye sorar. O da:

“Son derece güvenilir, Timurlenk gibi bir cengaverdir.” cevabını verir. (Yakın

Tarihimizde Osman Ağa ve Giresunlular, Erden Menteşeoğlu, Giresun, 1997, s.24)

                                                           ***

“Anadolu Hediyesi” adlı cönk şeklindeki süreli yayın:

“Kahraman Osman Ağa’nın Taltifi.

Bir bacağını vatan yolunda kaybetmiş olmasına rağmen, maiyetindeki

Karadenizli dilaverlerle (yiğitlerle, delikanlılarla)  meydan-ı gazaya şitab eden (meydan savaşına atılan) Giresun’lu Osman Ağa’ya İstiklal Madalyası verildi.

Büyük Millet Meclisi tarafından, muzaffer ordumuzun kahramanları arasında en ziyade fedakarlık ve besaletleri (yiğitlikleri) meşhud olan (görülen) ve kahramanlık ünvanına bihakkın (gerçekten)  kesb-i istihkak eylemiş bulunan (hak etmiş olan) erkan-ı ümera (binbaşıdan yukarı olan subaylar) ve zabitanımıza (subaylarımıza)  takdirnameler ve istiklal madalyaları verildiğini ve Millet Meclisi’nin arslanlarımızı tebcilen (yücelten) taltif (ödüllendirme) kararını ve ittifak-ı  ara ile (oybirliği ile) kabul ve tasdik eylediklerini haber almıştır. İstiklal Madalyası ile taltif edilen (ödüllendirilen) fedakaran meyanında kendisine binbaşı rütbesi verilmiş olan, Giresun havalisi kahramanlarından müteşekkil kıt’anın kumandanı Osman Ağa da mevcuttur.

Osman Ağa, kıt’asıyla Ankara’dan geçerken, Millet Meclisi’nden bu dilaverleri

istikbale (karşılamaya) çıkan meb’uslara hitaben ‘Ben bu millet uğrunda bacağımı zayi ettim. Düşmanı denize dökünceye kadar icabederse sedye ile muharebe edeceğim.’ demişti. Karadeniz sahillerinin kahramanı Sakarya Muharebatında bu sözünü tutmuş ve mazhar-ı taltif (ödüle layık) olacak surette şecaat (yiğitlik) ve besalet (yararlılık) göstermiştir.”       (Ali Şükrü Bey, Kadir Mısıroğlu, İstanbul,1978, s.225-226 )

 



***

Kadir Mısıroğlu (Araştırmacı-Yazar):

“Yerli Rumların ihanetlerine karşı, mahalli bir mukavemet teşkilatı kurarak

yararlıklar gösteren Giresunlu Binbaşı Osman Ağa (Topal Osman diye de meşhurdur.) T.B.M.M.nin en değerli meb’uslarından biri olan Trabzon Mebusu Ali Şükrü merhumun esrarengiz ölümü vak’asına adı karışmasaydı, başarılı şahsiyetine gölge düşürmemiş olacaktı.” (Yunan Mezalimi, Kadir Mısıroğlu, İstanbul, 1973, s.316)



                                                           ***

Genel Kurmay Başkanlığı:
“Sayın: Seyfullah ÇİÇEK,
(…)
Görülüyor ki, Sakarya Meydan Muharebesi’nin kazanılmasında Milis Binbaşısı

Osman Ağa’nın kahraman gönüllü 47. Giresun Alayı’nın da diğer muvazzaf alaylar gibi çok büyük kahramanlık göstererek katkısı olduğu muhakkaktır.”
(Gn. Kur. Bşk.lığı ATASE Bşk.lığı’nın, Osman Ağa ve Giresun Uşakları’nın Sakarya Savaşı’ndaki kahramanlıklarını anlattığı 8 sayfalık cevabi yazının son paragrafından. Tarih ve sayı:26.11.1992 gün ve 92356-92/1. As. T. Krl.).
                                                                      

Genelkurmay Başkanı Mareşal Fevzi Çakmak, Batı Cephesi Komutanı İsmet İnönü, Kolordu Komutanı İzzettin Çalışlar ve 47.Giresun Gönüllü Alayı Komutanı Topal Osman Ağa savaş karargahında.



 

***

Falih Rıfkı Atay (Gazeteci-Yazar):
“…Bir zamanlar Topal Osman Karadeniz kıyılarının ‘Destan Kahramanı’

idi.(…)Halifenin fetvalarına göre Topal Osmanlar, Demirci Efeler, Çerkez Ethemler asi, Aznavurlar kahraman, Anadolu hocalarının fetvalarına göre de Mustafa Kemal ve TBMM’ne karşı koyanlar asi, onları vuranlar ‘Kahraman’dı. (…)

Filhakika, Topal Osman’ın hem yaptığı zulümler anlatılır, hem de onu bir kahraman gibi öven halk türküleri söylenirdi.” (Çankaya, F.Rıfkı Atay, s.262) 
                                                                  

Atatürk’ün yiğit fedaileri TBMM’nin ikinci kuruluş yıldönümünde (23 Nisan 1921) Ankara Ulus Meydanı’nda horon tepiyorlar.


***

Emrullah Nutku (Yazar):
“Bütün hayatı ateş ve barut kokuları arasında geçen Osman Ağa’nın İstiklal

Harbi’nde çok hizmetleri vardır.” (Yakın Tarihimiz, c.4, sayı:42)



                                                                       ***

Mahir İz (I.Meclis’te Zabıt Katibi):

“…Topal Osman, herkesin baş üstünde taşıdığı ‘Milli’ bir kahramandı” (Yılların İzi, Mahir İz, İst. 1975, s.92)


                                                                       ***

Dr.Rıza Nur (I.Meclis’te Sağlık Bakanı):
“…O yeni bir ‘Köroğlu’dur. ‘Milli bir kahraman’ dır. ‘Halk Kahramanı’dır”.  (Hayat ve Hatıratım, Dr.Rıza Nur, c.3, s.793)


                                                           ***

H.İzzettin Dinamo (Gazeteci-Yazar):
“…Mangal Yürekli Adam”
“Batum’a ilk kez Topal Osman girdi. ‘Fatih’liklerin armut gibi kolayca

devşirildiği bu savaş döneminde Topal Osman’ın Batum Fatihi olması gerekirken, bunu Yakup Cemil sahiplenmişti.” (Kutsal İsyan, H.İzzettin Dinamo, (Mangal Yürekli Adamın Hikayesi) , c.2, s.124)


***

Murat Sertoğlu (Gazeteci-Tarihi Roman Yazarı):

“…Senin yüreğinde muhakkak ki Karadeniz’in engin ufukları kadar büyük bir cesaret vardı. Hiçbir aslanın yüreğinde cesaretin bu kadar büyüğü yer almamıştır. Sen memleketin en kara günlerinde mütevazı varlığınla bir yıldız gibi parladın. Hiçbir fırtınanın bulutları senin parlaklığını gideremezdi. En ümitsiz günlerde bile birgün bu vatanın mutlak surette kurtulacağından ve düşmanlardan temizleneceğinden şüphe etmedin.

Topal Osman ve vatan hainliği… Acaba yeryüzünde birbirine uymayacak, bundan daha aykırı iki kelime iki tabir bulunabilir mi? ‘Atatürk’ün, bu milletin muhteşem fedaisi’. İşte hepsi o kadar.” ( Tercüman Gazetesi, 3 Mart 1964)

“Kurtuluş Savaşı’nın başlamasından önce Karadeniz kıyılarını Rum çetelerinden

temizleyen Giresun’un cesur ve vatansever milis komutanı Osman Ağa”           ( Yıllarboyu Tarih, Ocak 1979, sayı:1, s.36)


                                                                       ***

Ömer Sami Coşar (Gazeteci-Yazar):

“…Sakarya Kahramanı”

“Karadeniz boylarında Pontus Rum Devleti hayallerine darbe vuran adam”
                                                           ( Atatürk’ün Muhafızı Topal Osman)
                                                                      

Giresun Uşakları Sakarya Meydan Muharebesi’nde hücum emri bekliyor.


***

            Prof.Dr.Faruk Sümer:

            “Gerçek bir kahraman ve vatansever bir Türk olan merhum Osman Ağa…” (Tirebolu Tarihi, Prof.Dr.Faruk Sümer, Yayınlayan:Tirebolu Kültür ve Yardımlaşma Derneği, İstanbul, 1992, s.139)



                                                                       ***

Ergun Hiçyılmaz (Gazeteci-Yazar):

“…Karadenizliler Milli Mücadelenin en önemli insanlarıdır. Onlar olmasaydı, Anadolu’yu birleştiremezdik. Topal Osman ve Giresun Uşakları özellikle bunlar çok büyük rol oynamışlardır.

Bugün ayaklarımızın üzerinde durabiliyorsak, bunu ayaklarından asılanlara borçluyuz.” (Ergun Hiçyılmaz’la yapılan söyleşiden, Giresun Dergisi, sayı:74 ve Giresun Dergisi’nin Dedeman Oteli’ndeki ödül töreninde söylediklerinden…)
                       

   

Osman Ağa (soldan 4.ncü) ve silah arkadaşları Giresun Kalesi’nde.


***

Yavuz Bülent Bakiler (Gazeteci-Şair-Yazar):

“…Bütün Karadeniz bugünkü huzurunu önce O’na borçludur! Sadece Karadeniz mi? Hayır! Bütün Türkiye! Çünkü Topal Osman ve yiğit arkadaşları olmasaydı, yüreğimiz, Güneydoğu ihaneti yanında bir de Karadeniz kundaklamasıyla dağlanacaktı. ( Türkiye Gazetesi, 26.08.1995)



                                                                       ***

Suat Yalaz (Çizgi roman ustası-Yazar):

“…Cumhuriyetimizin temel taşlarına kanlarını karıştıran Topal Osman Ağa gibi bir kahramanın torunları olmakla övünmekte çok haklısınız. Sizlere gıpta ediyorum. Eminim Vatan tehlikeye düştüğünde, bugün bile Giresun’dan daha nice Topal Osmanlar çıkacak ve ilk saflarda yerlerini alacaklardır.” (Suat Yalaz’la yapılan söyleşiden, Giresun Dergisi Sayı:71)                                        

Atatürk’ün kahraman fedaileri yıllar sonra bir bayram töreninde. Hepsinin de yüzlerinden bir devre damgalarını vurmuş olmanın haklı gururu okunuyor. Dimdik başlar, şahin gibi bakışlar!      



***

Altemur Kılıç (Gazeteci-Yazar):

“…Topal Osman gerçek bir Anadolu yiğidi, gerçek bir kahramandır. Giresun’da ve civarında nesillerden nesillere geçecek bir efsanedir…” (Ortadoğu Gazetesi)

                       

                                                        

Osman Ağa (arkası dönük) Atatürk’le cephede el sıkışıyor.



***

Emin Çölaşan (Gazeteci-Yazar):

“…Bilirsiniz, Pontus olayına karşı ilk savaşı veren, Giresunlu Kahraman Topal

Osman ve çetesi olmuştur. Pontus Rumları uzun çabalardan sonra temizlenmiş, Mustafa Kemal Paşa’nın Ankara’daki muhafızlığına getirilmiştir…” (Hürriyet, 25.08.1995)

“…Karadeniz’de Pontus Rumları ayaklanmış. Giresun’dan çıkan Topal Osman

isimli bir kahraman, bunları tepelemeye başlamış…Ve bizim medya korosundan bir yaygara daha kopuyor: ‘Bu nasıl demokratlık?..Topal Osman katildir. Derhal yargılansın” (Hürriyet, 13.4.1996)

“…Rumlarla ilk mücadeleyi, katıksız bir sivil kahraman olan Giresunlu Topal

Osman başlattı. (…) Vatana ve Atatürk’e büyük hizmet vermiş bir sivil kahramandı. Pontus deyince akla Topal Osman gelir. Topal Osman Giresun kalesine gömüldü. Mezarı, 1925 yılında Atatürk’ün emriyle kalenin en yüksek yerinde yaptırılan anıt mezara taşındı. Orası yıllardan beri bir ziyaret yeri.” (Hürriyet, 9.5.2006)



***                 

Yavuz Bahadıroğlu (Gazeteci-Yazar):

“…Önce Gazi Topal Osman kimdir?

(…) Tarihçi vicdanı, böyle birinin göğsüne rahatlıkla ve hiç çekinmeden

‘kahramanlık Madalyası’ takabilir. Ancak tarihçinin görevi ‘kahraman’ belirlemek değil, doğru tesbitler yapmaktır.

Birinci tespit: Topal Osman tam bir vatanseverdir…

İkinci tespit: Topal Osman, yeri geldiğinde hayatını vatanı için hiçe sayabilen bir

fedakardır…

Üçüncü tespit: Topal Osman, kendisi için bir şey istemeyen bir insandır…

Dördüncü tespit: Mustafa Kemal’e bağlıdır…(O kadar bağlıdır ki, Atatürk,

ondan başkasına güvenememiş, kendisini koruma görevini ona ve arkadaşlarına vermiştir.”  (Vakit Gazetesi )                                                     

 

 

***



Turgut Özakman (Araştırmacı-Yazar):

“…47.Alay hem Sakarya’da, hem Büyük Taarruz’da görev almıştır. M.Kemal

Paşa’nın muhafızları 47.Alayın Giresunlu seçkin gençleriydi. M.Kemal Paşa’yı çok iyi korumuşlardır.

Osman Ağa bir suç işledi diye hepsini aşağılamak ve Osman Ağa’nın  kahramanlıklarını yok saymak olur mu? Meclis’in, ölüyü mezardan çıkartıp astırması, bu kahramanları aşağılamaya yeltenmesi Birinci meclis’in büyük yanlışları arasında yer alacak, büyüklüğünü lekeleyecektir.” (Cumhuriyet Türk Mucizesi, s.425-426)



                                                           ***

İsmail Hakkı Tekçe (Osman Ağa’yı yaralıyken öldürdüğü iddia edilen Muhafız Taburu Komutanı)

“Osman Ağa vatansever bir insandı. Giresun Belediye Başkanı idi. Pontus çetelerinin yaptığı zulümden dolayı dehşetli Rum düşmanıydı. Bunda da haklıydı. Pontuslu Rumlar Giresun çevresinde Türk halka yapmadık vahşet bırakmamışlardı. Kurtuluş Savaşı sırasında önce Ankara’ya bir takım yolladı. Sakarya Savaşı’na Giresunlular Alayı ile katıldı. Son çatışmalarda kendisini kimin vurduğu belli değildi. Yaylım ateşi sonunda öldürülmüştü.” (Hasan Pulur, “Muhafızı Atatürk’ü Anlatıyor” )



                                                           ***

Berth G.Gaulis (Fransız Gazeteci):

“…bir alay oluşturmak üzere malını mülkünü satmıştı. Alayın her şeyine o

kumanda ederdi. İsmet Paşa onun adamlarını düzenli ordu içine almıştı. Hepsi çok disiplinlidir. Osman Ağa, Sakarya’da aslanlar gibi çarpışmıştır.” (Çankaya Akşamları,Tercüme: Füruzan Tekil, İstanbul, 1983)

                                                           ***

Madam Blanche Norton (Amerikan Yardım Teşkilatları Mümessili ve Gazeteci):

“Giresun’a gelmeden önce Türk Belediye Başkanı Osman Ağa’nın namını duymuştum.. O günden sonra da kendisinden bahsedilmeyen tek günüm olmadı. Onun ismi Ermenilerce dehşetle, Rumlar tarafından ise kin ve nefretle anılıyordu. Belki biraz tuhaf bir yorum olacak ama yabancılar kendisine korku dolu bir saygı gösteriyordu. (…)Aşırı milliyetçiydi ve milletinin tam Müslüman olmayan unsurlarını elinin bir hareketi ile hiç düşünmeden ve rahatlıkla feda edebilirdi.

           

            Bütün Avrupa hükümetlerine karşı son derece saygısızdı. Her hafta yayınlanan bir dergide onun fikirlerinin ortaya döküldüğüne ve onun tarafından yazıldığına işaret eden pek çok makale çıkardı. Onun iddiası şuydu ki, Avrupa’nın tümü eskiden barbarlık durumundaydı ve kültür olarak onlarda görülebilen her şeyi onlar Müslümanlar’la olan temaslarından elde etmişlerdi. (Ergun Hiçyılmaz, Sabah gazetesi Star eki, 10.4.1994, Sayı.130)            .

            “…Ermeni olayından sonra otoritesi daha da arttı ve nihayet bir diktatör olma noktasına kadar ulaştı. Onda tuhaf bir güç mevcuttu. Bütün şehir Türkler, Rumlar, Levantenler ve biz Amerikalılar onun kişiliğinden etkilenmiş durumdaydı. Aşırı milliyetçiydi.”

             “Yakışıklı Şeytanlar” başlıklı bölümden:           

“…Adı dillerden düşmeyen bu despotu hiç görmemiştim ve çok merak ediyordum. İki yanı kır saçlı bir adamdı. Önce bize hiç bakmadı. Sonra gözlerini yavaş yavaş bana çevirdi. Bronz bir yüzde soluk mavi gözlerle sabit nazarlarını bana dikti. Bu kırmızı fesli yüze hayranlıkla bakarken Giresun’da son zamanlarda meydana gelen hadiselerin idarecisi olarak onu hayalimde resimlemeye yetecek kadar vakit buldum. Benim görevim, kalma sürem ve beni gönderen makam hakkında tatmin olacak kadar bilgi aldıktan sonra konuşmaya başladı. Klinik açma düşüncemle yakından ilgilendi.” (Ergun Hiçyılmaz, Sabah gazetesi, Star eki, 17 Nisan 1994, Sayı:131
osman ağa türküsü  
  kod  
Tarihte Bugün  
   
3  
  3  
4  
  4  
Giriş  
  AdminGiriş  
7597 ziyaretçi (9505 klik)
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol